Bir Aşkın Başlangıcı   




Seni ilk görüşümü anımsamaya çalışıyorum. İlk defasında çok fazla dikkatimi çekmemiştin. Hatta varlığının farkında bile değildim. Yanıma geldiğin ilk gün çok korkmuştum. Gözlerine bakmaya, yüzüne bakmaya seninle konuşmaya korkmuştum. Benim yetiştiğim ortam seninki kadar rahat bir ortam değildi. Erkekler çok farklı anlatılmıştı bana. Bizim törelerimizde sevmek yasaktı. Korkmuştum senden. Ardıma bile bakamadan kaçtım. Sonra fark ettim ki her gittiğim yerde peşimdeydin. Markete giderken, pazara, kursa giderken hep ardımdaydın. Başta yadırgadım beni takip etmeni, fakat içten içe hoşuma da gitmiyor değildi. Seninle konuşmak istememenin bir nedeni de bizi birilerinin görmesi ihtimaliydi. Dedim ya bizim zamanımızda hayat bu kadar rahat değildi. Aşklar bu gün ki kadar gündelik yaşanmıyordu.  Duygular daha içen ve daha temizdi. Elime tutuşturduğun kağıttan öğrendim ismini. Adını ve telefonunu yazdığın o kağıdı elimde sıkı sıkı tuttum. Gülümsedim. Belki de şeytan dürttü beni. Elim telefona uzandı, seni aradım. Biliyor musun belki de şeytan ilk defa bir iyilik yaptı ve beni dürttü. Eğer o gün seni aramasaydım belki de bu gün evli olamazdık. Eğer bizim zamanımızda da hayat bu kadar ucuz aşklara göz yumsaydı, biz de üç beş gün birbirinin gönlünü eğleyen iki sahte sevgili olarak kalırdık.

 M.Aslan